Makalelerimiz

Güncel Yazılarımız

tüzel kişi adli yardım hakkı

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali ve AYM’nin Yeni Kararı

Özel güvenlik kimlik kartı iptali konusunda Anayasa Mahkemesi çok önemli bir karar verdi. Özel güvenlik görevlileri hakkında cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar veya uyuşturucu suçları gibi suçlardan soruşturma veya kovuşturma başlatılması durumunda özel güvenlik kimlik kartı iptali öngören kanun maddesini iptal etti.

Samsun 2. İdare Mahkemesi’nin itirazı üzerine, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 11. maddesinin dördüncü fıkrasını inceleyerek önemli bir karara imza attı.

Karar, özel güvenlik görevlilerinin çalışma haklarına ilişkin temel tartışmaları ve ölçülülük ilkesi çerçevesinde bir değerlendirme sunuyor. İşte detaylar ve bu kararın çalışma özgürlüğü açısından önemi.

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali AYM Kararının Konusu

Samsun 2. İdare Mahkemesi, özel güvenlik görevlisi kimlik kartının iptaline ilişkin bir davada, 5188 sayılı Kanun’un 11. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’nın 13., 48. ve 49. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 

Söz konusu düzenleme, özel güvenlik görevlilerinin çalışma şartlarını sonradan kaybetmesi durumunda kimlik kartlarının iptal edilmesini öngörüyordu.

Başvuru gerekçesi, bu düzenlemenin çalışma özgürlüğünü ölçüsüz bir şekilde sınırladığı ve bireylerin mesleklerini icra etme haklarını ihlal ettiği yönündeydi.

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali AYM Kararının Detayları

5188 sayılı Kanun’un 11. maddesi, özel güvenlik görevlilerinin çalışma izniyle ilgili esasları düzenler. İtiraz konusu dördüncü fıkra, Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir.” demekteydi.

AYM, belirli suçlar bakımından “bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği” ibaresini iptal etmiştir. Buna göre;

-Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine dair suçlar,

-Özel hayata ve hayatın gizli alanına dair suçlar, 

-Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar

-Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları

 

fiillerinden dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunan özel güvenlik görevlilerinin özel güvenlik olma şartını sonradan kaybettiği gerekçesiyle kimliklerinin doğrudan iptal edilmesi mümkün olmayacaktır.

Anayasa Mahkemesi’nin Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali Kararındaki Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, çalışma özgürlüğünü sınırlayan düzenlemeleri Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan ölçülülük ilkesi çerçevesinde değerlendirmiştir. Kararda şu hususlar öne çıkmıştır:

  1. Kanunilik İlkesi: Düzenlemenin açık, net ve öngörülebilir olduğu, dolayısıyla kanunilik şartını taşıdığı belirtilmiştir.
  2. Meşru Amaç: Özel güvenlik görevlilerinin görevleri gereği kamu güvenliği açısından önemli bir rol oynadığını ve bu düzenlemenin kamu güvenliğini sağlama amacıyla meşru olduğu ifade edilmiştir.
  3. Ölçülülük İlkesi:
    • Elverişlilik: Düzenlemenin, ulaşılmak istenen kamu güvenliği amacına elverişli olduğu kabul edilmiştir.
    • Gereklilik: Ancak, düzenlemenin gereklilik ilkesine uygun olmadığı; çünkü aynı sonuca daha hafif tedbirlerle ulaşılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
    • Orantılılık: Henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın kimlik iptali gibi ağır bir yaptırımın, çalışma özgürlüğünü ölçüsüz bir şekilde sınırladığı sonucuna varılmıştır.

 

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali AYM Kararın Önemi

Bu karar, özel güvenlik görevlilerinin çalışma haklarını koruma açısından kritik bir dönüm noktasıdır. Artık bir özel güvenlik görevlisi yukarıda yer verilen suçları özel güvenlik kartını aldıktan sonra işlemesi halinde otomatik olarak kimliği iptal edilemeyecektir.

Anayasa Mahkemesi, kamu güvenliği ile bireylerin çalışma özgürlüğü arasındaki dengeyi korumanın önemine vurgu yapmıştır. 

Kararda, daha hafif tedbirlerin alınabileceği, örneğin kimlik iptali yerine iş sözleşmesinin geçici olarak askıya alınmasının bir alternatif olabileceği ifade edilmiştir.

 

Sonuç ve Değerlendirme

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı 9 ay sonra yürürlüğe girecektir. Ancak halihazırda devam eden kimlik iptal davalarını yakından etkilemektedir. Zira AYM iptal kararı verdikten sonra erteleme yapsa bile idare mahkemeleri kimlik kartı iptalini iptal etmektedir. 

Yine idareler bu saaten sonra devam eden adli soruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle özel güvenlik kimlik kartını iptal ederse idare mahkemesine derhal idari dava açılmalı ve bu karara atıf yapılarak yürütmeyi durdurma istenilmelidir. 

Çalışma özgürlüğü ile kamu güvenliği arasındaki sınırların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Karar, hukuk devleti ilkesi ve birey haklarının korunması açısından önemli bir emsal teşkil etmektedir.

5188 sayılı Kanun ve özel güvenlik hizmetleriyle ilgili gelecekteki düzenlemelerde, bu kararın yol gösterici olması beklenmektedir. Daha dengeli ve hak ihlallerini önleyecek bir yaklaşımın benimsenmesi, bireylerin hak ve özgürlüklerini daha etkili bir şekilde koruyacaktır.

Bu konuda detaylı bilgi için uzman idare hukuku avukatı desteği alınması gerekmektedir. Açılacak idari davanın nasıl açılacağı, ne kadar süreceği konusundaki yazımız linktedir.

Yorum Yap