Makalelerimiz

Güncel Yazılarımız

vergi mahkemesi dava açma vergi davaları süre

Vergi Mahkemesi Dava Açma Süresi ve Vergi Davalarında Süre

Bu yazımızda vergi mahkemesi dava açma süresi, vergi davalarında süre konusu incelenecektir.

Vergi Mahkemesi Dava Açma Nedir

Vergi mahkemesi davası vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerin tarhiyat, verginin tebliği, verginin tahakkuku ve verginin tahsili aşamalarından biri ya da birkaçı nedeniyle çıkan uyuşmazlıkların görüldüğü davalardır.Vergi davası da bir idari davadır. Ancak idare mahkemesinde değil vergi mahkemesinde görülür.

Vergi dava türleri iptal davası ve tam yargı davası olmak üzere iki çeşittir.
İptal davası ile vergi idaresinin vergi, resim ve harçlar ile ilgili hukuka aykırı bir işlemi iptal edilir. Tam Yargı davası ile vergi idaresinin işlem ve eylemlerinden kaynaklanan zararlar dava edilir.

Vergi davasını açmak için o vergiye dair işlemin size usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekir. Yani vergi ihbarnamesi ya da vergi ceza ihbarnamesinin usulünce bildirilmesi zorunludur.Bu tebliğden itibaren 30 gün içinde vergi davasının açmak gerekir. Aksi halde vergi tahakkuk etmiş olur ve artık tahsilat aşaması başlar.

Tarh ve tebliğ bir idari işlem olup ayrıca dava konusu edilebilir ama tahakkuk bir işlem değil aşama olduğu için dava konusu edilemez.Tahakkuk eden bir verginin tahsili başlar. Verginin tahsili aşamasında kişiye artık ihbarname değil ödeme emri gönderilir.

Ödeme emrine karşı da 15 gün içinde dava açmak gerekir.

Vergi Mahkemesi Dava Açma Süresi ve Özel Dava Açma Süreleri

Vergi mahkemesinde dava açma süresi 30 gündür. (1 ay değil)
Vergi yargısında dava açma süresi idare mahkemesine göre daha kısadır. Bu nedenle vergi davalarında daha hızlı hareket edilmeli ve süre kaçmadan dava açılmalıdır.
Vergi mahkemelerinde genel dava açma süresi 30 gündür. Bu kural 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yer almaktadır. (madde 7)
Özel kanunlarda ve özel vergiler bakımından özel süreler öngörülmüş olabilir.

Vergi Mahkemesi Özel Dava Açma Süreleri

Mesela 6183 sayılı yasanın 58. maddesi uyarınca vergiden kaynaklanan ödeme emirlerine karşı dava açma süresi 15 gündür.
Yine 6183 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca ihtiyati hacze karşı da dava açma süresi 15 gündür.

Aynı Yasanın 20. maddesi uyarınca ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati haciz tatbik olunanların, ihtiyati tahakkuk sebeplerine ve miktarlarına karşı 15 gün içinde dava açılması gerekir.

VUK Mükerrer 49. madde uyarınca emlak vergisi bağlamında takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değerinin tespitine ilişkin kararlarına karşı 15 gün içinde dava açılabilmekte iken AYM tarafından bu hüküm 31.5.2012 tarih ve E:2011/38; K.2012/89 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Artık bu davalar bakımından da vergi mahkemelerinde genel 30 gün içinde dava açılacaktır.

Vergi alanında yapılan Cumhurbaşkanı ya da Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan/çıkarılmış düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalarda ise dava açma süresi 60 gündür.

Vergi Mahkemesi Ek Dava Açma Süresi
Tarhiyat sonrası Uzlaşma başvurusu yapılan durumlarda uzlaşmanın vaki olmaması, uzlaşmanın temin edilememiş olması
uzlaşmanın temin edilememiş sayılması durumları ortaya çıkarsa ve bu husus tutanağa bağlandığında 30 günlük genel dava açma süresi geçmiş ya da 15 günden az bir süre kalmış ise davacıya 15 günlük ek bir süre verilmektedir.
Bu durumda vergi mahkemesi dava açma süresi uzamaktadır.

Vergi Davalarında İstinaf ve Temyiz Süreleri
Vergi Mahkemesi kararlarına karşı Bölge İdare Mahkemesine (BİM) istinaf yoluna gidilir. Bunun süresi de 30 gündür.
BİM İstinaf kararlarına karşı da Danıştay’a temyiz süresi 30 gündür.

Bu süreler genel süreler olup özel düzenlemelerde daha kısa süreler öngörülmüş olabilir. Bu yüzden her vergi uyuşmazlığı bakımından dikkatli bir şekilde süreye dair araştırma yapılması gerekmektedir.

Vergi Borcuna İtiraz Süresi de merak edilen hususlardan biridir. Vergi borcuna karşı mahkemeye yapılacak itiraz teknik olarak bir itiraz değil bir davadır. Bunun süresi de yukarıda belirtildiği üzere 30 gündür.

Süreler Ne Zaman Başlar
Dava açma süresi ilgiliye usulüne uygun yapılan tebligattan itibaren başlar.
Tebliğ edilen gün süreye dahil değildir. Yani tebliğin ertesi günü 1. Gün olarak sayılır ve süre buna göre hesaplanır.
Vergi hukukunda tebliğ Tebligat Kanununa göre değil Vergi Usul Kanununa göre yapılmalıdır. Aksi halde usulüne uygun tebligat yapılmamış sayılır.
Usulsüz tebligat var ise dava açma süresi de kural olarak başlamamış kabul edilir.

E-Tebligat ile Yapılan Tebliğlerde Dava Açma Süresi Ne Zaman Başlar?
Vergi idareleri tarafından Vergi Usul kanunu uyarınca da UETS yoluyla elektronik tebligat da yapılabilmektedir.
Kanun uyarınca elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Vergi Davalarında Süreler Dikkat Edilmezse Ne Olur?
Yukarıda yer verilen süreler hak düşürücüdür. Yani bu süreler geçtikten sonra açılan davalar vergi mahkemesince reddedilir.
Süreler geçtikten sonra yapılan istinaf ya da temyiz başvuruları da reddedilir.

Detaylı bilgi için Consensus Hukuk Bürosu vergi hukuku departmanından bilgi alabilirsiniz

Süre Konusunda Emsal Danıştay Kararı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2018/1049
Karar No : 2018/940

Temyiz Eden : …
Vekili : … 
Karşı Taraf : 
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli 4.2.2009 tarih ve 15907 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergilerine ve bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi, … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; olayda, davacı tarafından 24.2.2012 tarihinde itiraz başvurusunda bulunulduğu, davalı idarenin (30) gün içinde cevap vermemesi üzerine, zımnen ret tarihi olan 25.3.2012 tarihinden itibaren 30 gün içinde, en geç 24.4.2012 tarihine kadar açılması gerekirken, bu süre geçirilerek 8.5.2012 tarihinde dava açıldığı gerekçesiyle davayı, süre aşımı yönünden reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla temyiz istemini reddetmişse de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu öngören Anayasanın 40’ıncı maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelik taşımasından dolayı yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari veya yargı mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesinin zorunlu olduğu, davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergileri ve bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına ilişkin olarak tesis edilen itiraza konu işlemde, bu işleme karşı başvurulacak yargı mercii veya idari makamın belirtilmesine, bu işleme itiraz edilmesi ve itiraz üzerine tesis edilecek işleme dava açılması halinde izlenecek yol ve sürelerin de gösterilmesine karşın, itiraz üzerine idari makamın sükutu halinde izlenecek yol ve süreler gösterilmediği gibi, dava yoluna başvurulması için “idari makamlarca verilecek ret kararı” üzerine denilmek suretiyle, kesin cevabın beklenilmesi gerektiği belirtilerek davacının eylemsiz bırakıldığı ve bu ifadenin Anayasanın 40’ıncı maddesinin ikinci fıkrasına ilişkin gerekçede belirtildiği gibi son derece karışık olan mevzuat karşısında bireylerin yargı yeri ve idari makamlar önünde haklarını sonuna kadar arayabilmelerini olanaklı kılmak amacıyla öngörülen zorunluluğa aykırı ve dolayısıyla, Anayasanın 36’ncı maddesinde öngörülen hak arama hürriyetini sınırlayıcı bir sonuç doğurduğu ve Anayasanın temel hak ve hürriyetlerin korunmasını düzenleyen 40’ıncı maddesine açıkça aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.

… Vergi Mahkemesi, … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı tarafından, gümrük müdürlüğü kararının idari açıdan kesinleşebilmesi için 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesi uyarınca kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir. 
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı adına tescilli 4.2.2009 tarih ve 15907 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergilerine ve bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen ısrar kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Yorum Yap